Ferdinando Camon – Ölümsüzlük: Ana İçin Bir Mihrap

2002, KaraKutu Yayınları, 101 s.
Çeviren: Semin Sayıt

101 sayfalık bir kitabın okunup bitmesi neredeyse 1 ayımı aldı. Belki iyi bir zamanda okumadım, belki aklım başka yerlerdeydi bilemiyorum ama hakikaten sonlandırmak için çok gayret ettiğim kitaplardan birisi oldu. Romanın giriş bölümündeki tanıtım yazısında “…Bu roman köy dinselliğinin destanıdır…” yazıyor. Açıkcası bu ifade ilgimi çekti, büyük bir iştahla farklı bir kültürün, farklı bir dünya görüşüne ait destanı okumak için sabırsızlandım. Romanın dili ve tekniği açısından çok bana hitap etmediğinin farkındaydım ama yine de sabırla okudum. Zaman zaman “gereksiz” olarak tanımlayabileceğim tekrarları saymazsam, edebi açıdan etkili bir metin olduğu konusunda kitabın tanıtımı ile hem fikirim. Eşini kaybeden bir adamın, amansız ve biraz da çaresiz mücadelesi kesinlikle okuru etkiliyor ama sanki bir şeyler eksik gibi. Anlatıcıyı (annenin oğlu), olayın gerçek kahramanından (baba) daha fazla tanıyor olmaktan hoşlanmadım belki de. Kitabın garip bir “sıkıcılığı” var; garip diyorum çünkü sizi okumanız konusunda sürekli teşvik ediyor ama okurken pek de haz sağlamıyor.

Köy dinselliğinin destanı” ifadesini de biraz abartılı bulduğumu söylemeliyim. Bir okur olarak köyü daha çok tanımak, dinsel ritüeller hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterdim. Bunun bir akademik eser olmadığının farkındayım ama yine de bilgi eksikliği okurken beni çok ketledi. Önermek ya da önermemek konusunda kararsız kaldığım ender kitaplardan birisi olarak rafımdaki yerini aldı.

Satın Almak İçin: