Tyrannosaur

Yönetmen: Paddy Considine
Senaryo: Paddy Considine
Yapım Yılı: 2011, İngiltere
Oynayanlar: Peter Mullan, Olivia Colman, Eddie Marsan, Paul Popplewell, Ned Dennehy, Samuel Bottomley, Sally Carman, Sian Breckin, Paul Conway, Lee Rufford, Robin Butler, Archie Lal, Julia Mallam, Fiona Carnegie, Piers Mettrick

Joseph (Peter Mullan), öfkeli, kendisini kontrol edemeyen, hemen hemen her sorunu kavga ederek ya da şiddet göstererek çözmeye çalışan orta yaşlı bir adamdır. Filmin açılış sahnesinde kendisini kontrol edemediği için çok sevdiği köpeğine attığı bir tekme ile ölümüne neden olur. Her nedense kötü bir adam olduğuna inanmadığımız Joseph’in karşısına çıkan Hannah (Olivia Colman) belki de onun kurtuluşu olacaktır. İlginç olarak Hannah’nın da başı kocası James (Eddie Marsan) ile derttedir. Tam anlamıyla antisosyal kişilik bozukluğuna sahip James, uyurken karısının üzerine işeyecek kadar kendini kaybedebilen, şiddet yanlısı hasta bir adamdır. İki adamın tam ortasında bulunan Hannah’ın Tanrı’ya olan büyük inancının onu ne kadar koruyacağını göreceğiz.

Filmin oyuncu seçimi harika. Her bir rol için seçilen isimler, özellikle Joseph rolündeki Peter Mullan ve James rolündeki Eddie Marsan, rollerine tip olarak da çok yakışıyorlar. Filmle ilgili en basit ve net tanımlama onun gerçekçi bir drama olduğudur. İlginç ve tuhaf süprizleri olmasına karşın aslında hergün yanından geçtiğimiz insanların hikayesini anlatıyor. Saldırgan, şiddet yanlısı ve öfke dolu Joseph’e hak vermeye başladığınızda filmin sizi kendi etkisi altına aldığından emin oluyorsunuz artık. Neredeyse desteklemeye bile başlayabilirsiniz. Özellikle Joseph’in küçük arkadaşı Samuel’in yaşadıklarını görünce, öfkenin geciktiğini bile düşünebilirsiniz.

Filmin ders verme kaygısı yok. Tahminen aynı iskelet konu bir Türk filminde kullanılsaydı, başından sonuna kadar bize öfkenin zararlarını anlatırdı. Tyrannosaur, öfkeyi öven bir film değil kesinlikle ama olabilirliği üzerine çok doğal mesajlar içeriyor. Filme adını veren büyük dinazorun Joseph’in ölen karısının lakabı olduğunu ekleyelim. Belki de afişte de anlatıldığı gibi Joseph’in yaşadığı her şeyin temelinde karısıyla yaşadıkları ve onun kaybının acısı vardır.

Acılar üzerine nefis bir drama, kaçırmamanız gerekir.

IMDB Sayfası