2081

Yönetmen: Chandler Tuttle
Senaryo: Kurt Vonnegut Jr. ve Chandler Tuttle
Yapım yılı: ABD, 2009
Oynayanlar: Patricia Clarkson (anlatıcı), James Cosmo, Julie Hagerty, Armie Hammer, Tammy Bruce, James C. Burns, Alina Faye, Beckie King, Brianna Haynes, Chelsea Hackett, Heather Langham, Heather Lipson, Kandice Kingsley, Ira Gold, Florian Kashani

Kurt Vonnegut Jr.‘un romanından uyarlanan bu 25 dakikalık kısa filmde 2081 yılının dünyası canlandırılıyor. Bu dünyada sonunda herkes eşit olmuştur. Ancak bu eşitlik politik ya da etnik bir eşitlikten ziyade, suni olarak yaratılan bir eşitliktir. Öyle ki bu dünyada hiç kimse diğerinden güzel, akıllı ya da güçlü değildir. Herkes kendilerini farklı kılan bütün özelliklerden arındırılmıştır.

Bu eşitliği sağlamak için diğerlerinden fark edilecek kadar güzel olanlar maske takmak zorundadır, fiziksel olarak güçlü olanların üzerlerinde onların gücüne bağlı olarak değişen ağırlıklar asılıdır ve zeki olanlar ise düşünmeye başladıklarında takmak zorunda oldukları kulaklıklardan yükselen gürültüye maruz kalırlar. Bu korkunç dünyadaki tek olumlu şey gerçekten herkesin eşit olduğudur. Filmin açılış sahnesinde bir ev ve evin içindeki karı – koca karşımıza geliyor. Adamın üzerindeki ağırlıklar ve zaman zaman onu rahatsız eden sesleri çıkaran kulaklıkları hemen görüyoruz; karısında ise hiçbir şey yok! Bu şanslı (!) kişiler her ne kadar güzellik, kuvvet ya da zeka konusunda bir farklılık göstermeseler de hiç değilse vücutlarında o yapay nesneleri taşımak zorunda değillerdir.

Buna isyan eden ve bu yüzden hapishaneden kaçan bir kahramanımız da var tabii ki. Kaçıştan sonra mesajlarını televizyon aracılığıyla verebilmek için maskeli ve vücutlarında ağırlık taşımak zorunda kalan balerinlerin gösterisini basar. Mesajın başarılı olup olmadığını seyircilerin izlemesine bırakalım.

Eşitlik tartışması pek çok romana ve filme konu olmuştur. İlk defa bir eserde eşitliğin sağlanması için farklılıkların bu kadar zalimce yok edildiğini görüyorum sanırım. Aslında sahip olduğumuz farklılıkların farkına varmamız açısından ders verici; bütün farklılıkların ortadan kalktığı bir dünyada insana ait olan biriciklik (teklik) özelliğinin de yok olacağını gösteren bir film. Doğal olarak 25 dakikalık bir hikayede eksik gibi görünen çok şey var ama hiç değilse ana temayı rahatlıkla seyirciye iletiyor. İlginç bir film.

IMDB Sayfası

Doğan Kökdemir
dogan@kokdemir.info