Yönetmen: Ömer Faruk Sorak
Senaryo: Cem Yılmaz
Yapım Yılı: 2010, Turkiye
Oynayanlar: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Demet Evgar, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Dilek Çelebi, Ferdi Sancar, İştar Gökseven, Mehmet Polat, Sileyman Turan, Yılmaz Göksal, Uğur Polat, Cansu Dere, Tuncay Özinel, Mazlum Çimen, Demet Tuncer, Graham Hoadly, Kaan Öztop, Muhittin Korkmaz, Tevfik Yapıcı, Ali Tınaz, Güneş Seven, Deniz Özarman, Levent Niş, Oktay Doğanay, Mustafa Saraçoğlu, Birkan Tınmaz, Cüneyt Ballı, Adnan Kürkçü, Janbi Ceylan,
Benim için tam bir hayal kırıklığı olan A.R.O.G‘dan sonra yeniden bir Cem Yılmaz filmi seyretmek aslında oldukça riskliydi. Oyuncular arasından Demet Evgar‘ın olmasının yarattığı olumlu etkiyle yine de seyretme kararı aldım. 1881 yılında dönemin Amerikan Başkanı’na, Osmanlı Sultanı’nın hediyesini götürmekle görevlendirilen Aziz Efendi (Cem Yılmaz) ve Lemi Bey (Ozan Güven) kendilerini bir anda Vahşi (Yahşi) Batı’da buluverirler. Film bu iki kafadarın kaybettikleri hediyeyi ele geçirmek için yaşadıkları macera üzerinde şekillenir…
Filmin hemen başlarında, diyaloglar hem Türkçe hem de İngilizce (Türkçe alt yazılı). Aziz Efendi ve Lemi Bey kendi aralarında konuşurlarken Türkçe, ama Amerikalılarla konuşurlarken İngilizce diyalog kuruyorlar. Ancak çok kısa bir süre sonra – yarı mizahi bir şekilde – tüm diller Türkçe oluyor. Aslında keşke başladıkları gibi devam etselerdi diye düşündüm. Teknik olarak belki biraz daha fazla uğraşmaları gerekecekti ve belki bazı oyunular için de sonradan seslendirme yapmak zorunda kalacaklardı ancak Türkçe – İngilizce birlikte devam etmesi filmi daha da orijinal yapardı diye düşünüyorum. Burada biraz kısa yol seçilmiş gibi.
Filmin ikinci problemi zaman zaman karşımıza çıkan zorlama espiriler de. Her nedense her cümle kalıbının içerisine mutlaka mizahi bir unsur yerleştirmek istenmiş ve bu bazen sıkıcı olabiliyor, mizah daha çok sözel olarak karşımıza çıkıyor, görüntüye dayalı mizahi öğeler ise biraz kısır. Bazı mizahi zorlamalar ise gerçekten çok uzadığı için artık etkisi kaybediyor (örn., “Chuck / Çak”, “…daha büyük şeyler olacak”, vb.). Cem Yılmaz, yazdığı senaryoları biraz aceleye getiriyor gibi. Genel olarak bakıldığında hikayenin bütünü ve anahtar noktaları mükemmele yakın ama ayrıntılarda kayıplar var. Belki de – eğer öyle yapmıyorsa – iyi bir kurgu ekibi ile birlikte çalışmalı.
Bu eleştiriler film “kötü” izlenimi doğurmasın. Özellikle çekimler, kostümler, efektler açısından gerçekten ortalamanın üzerinde bir film. Oyuncular; özellikle Cem Yılmaz, Ozan Güven ve Demet Evgar harika bir performans gösteriyor. Sadece bunun için bile izlemeye değer.