Sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ve sen büyüdün.
Çağan Irmak, bu filminde sonu yine pek de beklenildiği gibi bitmeyen – iyi ki de öyle olan – bir aşk hikayesini, Ada ile Alper’in hikayesini anlatıyor bizlere. Filmin kendisi kadar müziklerinin de konuşulduğu Issız Adam mutlaka seyredilmesi gereken bir film. Filmle ilgili yapılan bazı eleştiriler özellikle kullanılan müzikler üzerinde yoğunlaştı. Eleştiri sahipleri, Çağan Irmak’ın Türk seyircisinin kalbine giden yolu bulduğunu ve bunun için de eski şarkıları kullandığını söylediler ancak herkesin de bildiği gibi bu şarkılar onlarca yıldır orada duruyorlardı zaten. Bütün bu şarkılar hem onları dinlemek isteyenlere hem de kendi eserlerinde kullanmak isteyenlere ulaşmak için hazır olarak duruyorlardı. Bu nedenle Çağan Irmak’ın popülist bir kolaycılığa kaçtığını düşünmüyorum aksine şarkı seçimlerini çok zekice ve yerinde buluyorum.
Alper rolündeki Cemal Hünal’in ve Ada rolündeki Melis Birkan’ın performansları övgüye değer. Abartısız, doğal, yumuşak oyunları seyredeleri kendisine çekiyor. İlk tanışma ve telefon numarası verme sahnelerindeki kolaycılığı hesaba katmazsak senaryosu oldukça ilginç ve sıradışı. İnsan varoluşunun iki önemli ve çatışan kaygısını, bağlılığı ve özgürlüğü işleyen hikayesi bize de acaba hangisi daha iyi sorusunu düşündürtüyor. Özgürlük ya da bağlılık biraradayken olur mu olmaz mı diye düşünüyorsanız bu filmi izlemenizde fayda var.
İzlerken – daha doğrusu bittiğinde – biraz yarım kalmış hissi uyandırsa da kesinlikle harika bir film.
Yönetmen: Çağan Irmak
Senaryo: Çağan Irmak
Yapım yılı: 2008