Yazan: Sam Shepard
Çeviren: Pınar Kür
Yöneten: Cem Emüler
Oynayanlar: Mehtap Öztepe, Mesut Turan, Canberk Uçucu, Tuncer Yığcı, Faik Artuk, Harun Özer, Güven Besimoğlu, Osman Karakoç, Başak Akbay
Aç Sınıfın Laneti oyun kitapçığında da belirtildiği gibi kapitalizm – postmodernizm vurgularının yapıldığı bir oyun olarak düşünülebilir. Belki de mesleki bir yanlılık olarak benim oyuna bakışım biraz daha farklı oldu. Aile içi ilişkilerin ve iletişimin ön plana çıktığı, evin annesinin (Ella; Mehtap Öztepe) bıkkınlığı, babanın (Weston; Mesut Turan) vurdumduymazlığı ve çocukların (Emma; Başak Akbay ve Wesley; Osman Karakoç) umutsuzluğu oyunda çok iyi anlatılmış. Annenin belli ki oldukça hayal kırıklığına uğramış olduğu bir hayatın içinde kurtulma çabasına tanık oluyoruz ancak bu çaba gerçekçilikten uzak, riskli ve biraz da bencil bir çaba gibi. Her ne kadar çocuklarına düşkün bir anne rolü çizse de aslında bunda da kurtulmak istiyormuş hissi uyandırmadı değil. Zor bir kadın, zor bir rol. Mehtap Öztepe’nin özellikle yüzüne yansıyan duygu izlerinin rol ile mükemmel bütünleştiğini söylemeden geçmeyeyim. Evin erkeksi kızı Emma’yı oynayan Başak Akbay için de benzer şeyler söylenebilir; tam bir ergen. Babasına düşkün ve annesine de biraz kızgın ama babaya olan korku onunla iletişim kurmasını da engelliyor. Oyunda benim favorim genç bir yetenek olan Osman Karakoç oldu. Evi birarada tutmaya çalısan büyük oğul Wesley rolündeki Karakoç’un performansı izlenmeye değer. Biraz abartılı sayılabilecek diyaloglarda (aslında monolog) bile abartısız oyununu çok beğendim. Sahnede Wesley rolünde başarılı bir sanatçı değil Wesley’in ta kendisi duruyor gibiydi. Tabii bir alkış da oyunun küçük kuzusuna. Her ne kadar canı acıyacak diye seyircilerin yüreğini ağzına getirse de o da rolünü güzel oynadı.
Bu yorum, oyunun 02 Nisan 2009 tarihinde Ankara Akün Sahnesi’ndeki temsili referans alınarak yapılmıştır.